Ülkemizin önemli pro-am turnuvalarından Beko Classic bu sene 28. kez gerçekleşiyor. 12-14 Eylül tarihleri arasında İstanbul Golf Kulübü’nün MVK Golf Sahasında oynanacak olan turnuva öncesi Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer ile bir araya geldik. Sayın Dinçer “Beko Classic’in 28 yıldır aralıksız sürüyor olması, spora olan bağlılığımızın ve golfün ülkemizdeki gelişimine duyduğumuz inancın en somut göstergesi” diyor.

Beko Classic bu sene 28. kez düzenleniyor. Neler söylemek istersiniz?
28 yıl, aslında bir markanın ya da bir organizasyonun ne kadar istikrarlı olabileceğinin en güzel göstergelerinden biri. Benim için Beko Classic, golf turnuvası tanımının daha ötesine geçiyor; Spora, kültüre ve toplumsal değerlere olan bağlılığımızın da bir yansıması aynı zamanda. Biz yıllardır bireysel sporlardan takım sporlarına kadar çok geniş bir alanda sponsorluk yaparak sporu her sahada desteklemeye çalışıyoruz. Bu desteğin özünde 70 yıldır bu topraklarda var olan ve bugün Avrupa’nın en büyük beyaz eşya şirketi konumundaki şirketimizin, bu ülkenin insanlarına ve özellikle gençlerine duyduğu güven var. Biz bu güvenin bir sembolü olarak 2017’den bu yana milli futbol takımlarımızın ana sponsoruyuz ve milyonların kalbine dokunuyoruz. 2018’den beri Fenerbahçe Beko Basketbol Takımı’nın isim ortağıyız. Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile ise 30 yılı aşan, tarihe geçip efsaneleşmiş bir iş birliğimiz var.
Futbolda bir takımın parçası olmayı, basketbolda yüksek tempolu rekabeti, golfte ise bireysel strateji ve sabrı destekliyoruz.
Golf ise bu büyük resimde işin bireysel gelişim ve strateji boyutunu temsil ediyor. Futbolda bir takımın parçası olmayı, basketbolda yüksek tempolu rekabeti, golfte ise bireysel strateji ve sabrı destekliyoruz. Bu turnuvanın 28 yıldır sürüyor olması, aslında spora verdiğimiz bütünsel ve istikrarlı desteğin de güçlü bir sembolü.

Neden golf? Golfün sizin için önemi?
İş hayatının temposu içinde insanın kendine zaman ayırması gerçekten paha biçilemez. Golf, tam da bu anlamda benim için özel bir nefes alma alanı sunuyor. Bir yandan sabır ve strateji gerektiriyor, diğer yandan ise size sakinlik ve odaklanma kazandırıyor. Futbolda ya da basketbolda oyunun ve takımın dinamizmi sizi de körükleyip yükseltirken; golfte tamamen kendi zihniniz ve stratejinizle baş başasınız. Yanınızda rakipleriniz var, ancak asıl mücadeleyi kendi dikkatiniz ve iç disiplininize karşı veriyorsunuz. Oyunun kendi içerisinde bambaşka bir dinamizmi ve temposu var ve bu tempo sizi her zaman canlı tutuyor.
Her vuruşta tek bir an üzerinde yoğunlaşmak ve o anı doğru değerlendirmek gerekiyor, bu da aslında iş hayatındaki karar alma süreçlerine çok benziyor. Karar verirken her olasılığı tartıp artılarını eksilerini görmek ne kadar önemliyse, golfte de aynı bakış açısı gerekiyor. Bu yönüyle bana hem iş hayatında hem de günlük yaşantımda iç disiplin ve dinginliğin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle golf benim için sıradan bir spor olmaktan çıkıp zihinsel bir yolculuk ve değerli bir yaşam pratiğine dönüşüyor. Golf; aynı zamanda global ölçekte prestiji yüksek, disiplini ve zarafetiyle öne çıkan bir spor. Bizim marka kimliğimizle bu açıdan çok örtüşüyor. Bu nedenle Beko için de golfle birlikte anılmak oldukça değerli.
Beko Classic’e ilgiden memnun musunuz?
Kesinlikle, artan ilgi ve katılımdan elbette büyük bir mutluluk duyuyoruz. Sporun gücü bu ilgide gizli. Çünkü buradaki ilgi yalnızca golfün kendisine değil; aynı zamanda bu turnuvanın sunduğu kültüre, paylaşıma ve atmosferine de. Katılımcılar burada yalnızca oyun oynamıyor; yeni insanlarla tanışıyor, dostluklar kuruyor, kendilerini farklı bir sosyal çevrede ifade etme ve sınama şansı buluyor. Diğer sporlarda olduğu gibi burada da bir aidiyet hissi yaratıyoruz.
Bu yönüyle turnuva, sıradan bir etkinliğin ötesine geçiyor ve sosyal bir buluşma noktası haline geliyor. Beko Classic’in her yıl daha fazla kişi tarafından benimsenmesi, etkinliğin bir prestij ve gelenek hâline geldiğinin en güzel kanıtı.
Benim için turnuvanın en kıymetli yönlerinden biri, genç oyuncularımıza açtığı kapılar.
Düzenlediğiniz bu turnuva ile Türk oyuncularımız profesyonel oyuncular ile oynama fırsatı yakalıyorlar, bu konuda söylemek istedikleriniz?
Benim için turnuvanın en kıymetli yönlerinden biri, genç oyuncularımıza açtığı kapılar. Profesyonellerle aynı sahayı paylaşmak, onlara yalnızca bir oyun deneyimi değil, bir vizyon kazandırıyor. Farklı stratejileri, farklı bakış açılarını görmek, bir anlamda onların ufkunu genişletiyor. Bu da özgüvenlerini ve motivasyonlarını artırıyor.
İş dünyasında da benzer bir durum var. Genç yetenekleri deneyimli isimlerle buluşturduğunuzda bilgi aktarımı oluyor, ilham doğuyor, yeni bir bakış açısı gelişiyor. Türk golfünün gelişimi açısından bakarsak, genç oyuncuların böyle bir deneyim yaşaması onların cesaretini ve motivasyonunu artırıyor. Uluslararası tecrübeler kazanmak burada da çok değerli ve bizi ayrıca gururlandırıyor.

Başarılı oyuncu Deniz Sapmaz’a da bu sene sponsor oldunuz… Sizin için önemi?
Deniz’in hikâyesi, aslında azmin, çalışkanlığın ve disiplinin hikâyesi. Ona destek olmak bizim için yalnızca bir sponsorluk değil, Türk golfünün geleceğine duyduğumuz güvenin en anlamlı göstergelerinden biri. Bizim sponsorluk anlayışımız hiçbir zaman logomuzu görünür kılmaktan ibaret olmadı. Her zaman sporcuların yanında durmayı, onlara güç katmayı, yol arkadaşı olmayı benimsedik.
Milli Takım’la yürüttüğümüz iş birliğinde, Fenerbahçe Beko ile çıktığımız yolculukta ve Beşiktaş’la 30 yılı aşkın süredir devam eden dostluğumuzda motivasyonumuz hep bu yaklaşımın ürünü. Bugün Deniz Sapmaz’ın yanında durmamız da bu yaklaşımın doğal bir uzantısı. Onun başarıları sadece kendi kariyerine değil, aynı zamanda gençlere de ilham vererek Türk sporunun, Türk golfünün geleceğine umut verici bir ışık tutuyor. Sadece golfte de değil her alanda gençlerin gelişimini desteklemeye, ülkemize değer katan sporcularımızın yanında durmaya devam edeceğiz.
Golf, her adımda düşünmeyi, sakin kalmayı ve anı yaşamayı gerektiren bir yolculuk.
Turnuva yaklaşıyor, golf oyunculara vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Her şeyden önce, turnuvada önemli olanın sadece skor olmadığını vurgulamak isterim. Elbette rekabet olacak, elbette herkes en iyisini yapmaya çalışacak. Ama asıl değer, bu yolculuğun kendisinde. Bu eşsiz deneyimin tadını çıkarmak da eşit derecede önemli. Golf, her adımda düşünmeyi, sakin kalmayı ve anı yaşamayı gerektiren bir yolculuk. Bu turnuva da o yolculuğun belki en keyifli duraklarından biri.
Sahada arkadaşlıklar kurulacak, paylaşılan anılar olacak. Fair play ve dostluğun ön planda olduğu bir atmosfer yaratmak bizim için çok önemli. İş hayatında da olduğu gibi, başarıya giden yol yalnızca hedefe ulaşmakla değil, yolculuğu nasıl yaşadığınızla anlam kazanıyor. Bu turnuvada da aynı anlayışın hâkim olmasını diliyorum ve tüm sporcuları bu güzel turnuvanın keyfini çıkarmaya davet ediyorum.
28 yıldır aralıksız sürüyor olması, spora olan bağlılığımızın ve golfün ülkemizdeki gelişimine duyduğumuz inancın en somut göstergesi.
Eklemek istedikleriniz…
Bugün bizler, spora çok yönlü bir şekilde destek veren bir marka kültürünün içindeyiz. Bu yaklaşımın içerisinde bizler için golf çok özel bir yer tutuyor. Turnuvanın ülkemizde golfün gelişimine ve özellikle genç sporcularımıza katkısı yadsınamaz. Beko Classic, ülkemizdeki büyük golf resminin çok özel bir parçası. 28 yıldır aralıksız sürüyor olması, spora olan bağlılığımızın ve golfün ülkemizdeki gelişimine duyduğumuz inancın en somut göstergesi. Önümüzdeki yıllarda da hem golfte hem diğer spor dallarında aynı kararlılıkla destek olmaya devam edeceğiz.
