Hedeflerime Yürürken Güzel Hobiler Ediniyorum
Sevgili Türkiye’de ve Dünyada Golf okuyucuları merhabalar. 22 Aralık günü öğlen vakti kahvaltımı ederken, Begüm Hanım’dan harika bir telefon aldım. Bana dergide köşe yazarlığı yapıp yapmamak istediğimi sordu. Hobi olarak zaten bir internet dergisinde içerik yazarlığı yapmaktaydım ama 14 yıldır içinde bulunduğum golf sporu hakkında yazmak, 20 yaşımı doldururken kendi fikirlerimi paylaşabileceğim bir köşemin olması, benim için çok büyük ve inanılmaz güzel bir haber.
İlk yazım olduğu için öncelikle size kendimi tanıtmak, sonrasında bu dergide yazacağım yazıların amacından bahsetmek istiyorum. Ben, Aleyna Ceylan. 20 yaşını doldurmak üzere olan ve 2020 yılı bitsin de kurtulalım demeyen birisiyim. Suçu, sanki biz hiçbir şey yapmamış gibi hiçbir şeyden habersiz olan sadece gelip geçen rakamlara atmak bana biraz kolaya kaçmak gibi geliyor.
İlkokul 1. Sınıftayken Klassis Golf Kulübü’nde golf ile tanıştım. Aslında 2 – 3 yaşından beri gelip gittiğim bu otelde belki hatırlayanlar vardır, mavi kaydırakta kayarken akademi sahanın 2. çukurundaki insanları görerek tanışmışım ama tabi o zamanlar golf nedir nereden bileceğim. Hatta ilk seçmeler spor salonunda yapılmıştı ve ben basketbol seçmelerine katıldım zannetmiştim. Sonrasında, o 2. çukurda gördüğüm insanlar benim ablalarım, abilerim oldu. Hatta bir tanesi hem abim hem de hocam oldu. Gencay Asan’a da buradan sevgiler, saygılar.
Kendimden devam edecek olursam golf hayatıma girdiğinden beri çok yoğun antrenman dönemlerim oldu. Küçük olduğum için kendime tam bir hedef koyamamıştım. Sabah servise biniyor, golfe gidiyor akşam servisten iniyor, eve gelip yemek yiyip sonra koşarak arkadaşlarla saklambaç oynamaya çıkıyordum. Günler böyle geçerken büyüdük tabi. Zaman durmuyor ki. Peki ben golfte neredeyim? Ben en basit hali ile Türkiye Yıldızlar Ligi’nde 18 yaşına kadar oynamış, Türkiye ve İstanbul derecelerine sahip, 3 yıl Türkiye Golf Ligi’nde oynamış, 2 yıl Turkish Ametour Open’da oynamış, bunun dışında TGF’nin diğer turnuvalarına katılan ve orada da Türkiye dereceleri yapmış, şuanda da yine TGF’nin turnuvalarına katılmakla birlikte üyeler arasında yapılan özel turnuvalara da katılan ve onlarla oynamaktan çok keyif alan bir golfçüyüm. Hem performans hem de hobi oyuncusu olan birisi olarak iki şekilde de oynamanın çok farklı ve güzel yanları var. Bu benim için bambaşka bir konu buna mutlaka ileriki yazılarımda ayrıca değineceğim.
Tüm bunların dışında benim bu dergideki amacım; araştırarak, dinleyerek, sorgulayarak erişmiş olduğum bilgileri kendi düşünce ve tecrübelerimle size en sade bir şekilde aktarmak. Bunlar golf psikolojisi, oyunda tutum, iyi teknik mi yoksa oturmuş teknik mi, golfün hayatımızdaki yeri gibi çeşit çeşit konulardan oluşacak yazılar olacaktır. İlk yazımda kendimi ve biraz buradaki hedeflerimden bahsetmek istedim. Yazımı bitirirken son sözü Sokrates’e bırakmak istiyorum. Özellikle her şeyi bildiğimiz ve her şey hakkında düşünmeden konuşabildiğimiz, kendimizi sürekli bilgi göstermeye çalıştığımız bu günlerde ben kendim için tam aksini düşünüyorum. ‘’Bildiğim bir şey var, o da hiçbir şey bilmediğimdir.’’
Bir sonraki ay görüşmek üzere, sağlıklı ve bol sevgili kalın.